Kekemelik Nedir?

Kekemelik, doktorlar tarafından nüfusun yaklaşık %1’ini etkileyen bir konuşma bozukluğu olarak görülen bir durumdur. Bilim adamları ve terapistler, bazı çocukların neden bu kadar çok kekelediğinden tam olarak emin değiller. Ancak birçoğu, beynin konuşma için gerekli sinyalleri alma yeteneğindeki bir eksiklik, vücudun mesajlarının ses kaslarıyla ve konuşma için gerekli diğer vücut bölümleriyle nasıl bağlantı kurduğuyla ilgili bir sorun da dahil olmak üzere bazı faktörlerin buna katkıda bulunduğuna inanıyor. Kekemelik genetik de olabilir. Kekeleyen çocukların, aynı zamanda kekeleyen bir kardeşe sahip olma olasılığı üç kat daha fazladır, bu da durumun ailede görülmesini mümkün kılar.

Ek olarak, sağlık uzmanınız, farklı konuşma seslerine tepki olarak algılananlara bakacaktır. Nörolojik yapınız için bir temel sağlar. Nörolojik bir uzman tarafından alınacak bir muayene, kekemeliğinizin hangi boyutta ve hangi derece olduğunuzu öğrenmenize yarar sağlar.

Kekemeliğin Belirtileri Nelerdir?

Kekemelik belirtileri nelerdir sorusu kekemelik sorunu yaşayan birçok kişi tarafından sorulan bir sorudur. Bu gün ve çağda, kekemelik belirtilerinin neler olduğunun kişinin durumuna ve kişiliğine çok bağlı olduğunu gösteren birkaç araştırma yapılmıştır. Bir kişi hafif kekemelik probleminden şikayetçi olabilir veya şiddetli kekemelik probleminden şikayetçi olabilir ya da bir başkası hafif bir vaka olabilir. Hepimiz birbirimizden farklı olduğumuz için, asıl gerçek şudur ki kekemeliğin nedeni de kişiden kişiye değişebilir.

Konuşurken ana dilinizi daha düşük bir tonda duyarsanız kekemeliğin belirtileri arasında yer alabilir. Ana dilinizi daha yüksek bir tonda duyduğunuzda bunun tersi de olabilir. Kekemeliğin belirtilerinin genellikle erken çocukluk sorunu olarak görüldüğünü ve uygun tedaviyi aldıktan sonra bile tekrarladığını belirtmek önemlidir. Kekemelik hem erkek hem de kızlarda ve erişkin yaşa kadar her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Yetişkin kekemeliği ile gelişimsel kekemelik arasındaki ortak faktör, birincisinin nörolojik bir anormalliğin sonucu olması, sonrakinin ise davranışsal bir sorun olarak görülen kekemelik sorunu olmasıdır.

Yukarıda bahsedilen iki tür kekemelik farklı şekilde tedavi edilebilir. Kapsamlı bir tıbbi muayene, kapsamlı bir psikiyatrik muayene ve sağlık kuruluşu tarafından kapsamlı bir inceleme ile hangi kekeme türüne sahip olduğunuz ve hangi tedavi sizin için en uygun olanıdır tespit edilebilir. Bu, kekemeliğin belirtilerinin neler olduğunu ve buna neyin yol açabileceğini bilmenize yardımcı olacaktır. Kekemeliğin belirtilerinin ne olduğunu öğrendikten sonra, kekemelik probleminizin tamamen ortadan kalkması için buna göre tedavi alabilirsiniz.

Kekemelik Tedavileri Nelerdir?

Kekemelik tedavileri bir uzmandan veya evden alınabilir. Ayrıca kekeme hastalığı mağdurun sorununu kendi isteğiyle analiz etme şansına sahip olmasına ve böylece yardım isteyip istemeyeceğine karar vermesine izin verebilme faktörü mevcuttur. Çoğu durumda, kekemelik birkaç ay içinde geçer, ancak bazıları kekemeliğin ne kadar şiddetli olduğuna bağlı olarak yıllarca sürebilir. Kekemelik için bir dizi tedavi mevcuttur. Her şey kekemeliğin derecesine bağlıdır. Kekemelik için kullanılabilecek ilaçlar ve terapiler de bulunmaktadır.

Kekemelik tedavilerinden bazıları konuşma terapisini içerir; bu, terapistlerin kekemelerin iletişim becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacağı anlamına da gelir. Bu, nasıl daha akıcı ve kendinden emin bir şekilde konuşulacağını öğrenmeyi ve ardından bunu bir dinleyici kitlesine uygulamayı içerir. Bazıları ayrıca, kişinin belirli bir süre hiçbir kelime tutmadan konuşmasına izin vermeyi içeren hipnoz tedavisini de seçmiştir. Daha sonra terapist, kekemeliğin dili kontrol edip edemediğini ve kekemeliğin konuşma yardımıyla cümleler oluşturup oluşturamayacağını kontrol etmektedir.

Bazı kekemeler, maske veya kask taktıkları ve bir resme bakarken kelimeleri veya cümleleri söylemelerinin istendiği fiziksel kekemelik tedavilerini seçerler. Bazıları ise ayrıca kendi düşüncelerini veya duygularını yazmalarının istendiği ve ardından bu duyguların nedenlerini belirlemeye çalıştıkları kişisel yansıma terapisini seçmiştir. Bunun bazı durumlarda başarılı olduğu görülmüştür. Fakat, her bireyin kendisine en uygun olanı bulması gerektiğini belirtmek önemlidir. Kekemelik için evrensel bir çare olmadığını belirtmek te gerekir.