Sendika

Tabip-Sen 3 Ana Başlıkta Taleplerini Sıraladı:  “Daha azını kabul etmiyoruz.”

Tabip-Sen, özlük talepleri, şiddetle ilgili talepler ve hukuki talepler olmak üzere taleplerini sıraladı. Buna göre Tabip-Sen’in sağlıkta şiddet suçuna ilişkin talepleri şöyle:

 

 “Daha azını kabul etmiyoruz.”

1. Sağlıkta şiddet suçu, TCK ve CMK’ da yer almalıdır.

2. Sağlıkta şiddet; katalog suçlar kapsamına alınmalı, şiddet olayına karışan kişiler tutuklu yargılanmalıdır.

3. Sağlıkta şiddet davalarında cezalar paraya çevrilememeli, ertelenememeli, indirim uygulanmamalıdır. Bu konuda yasada boşluk bırakmayacak şeklinde düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.

4. Sağlıkta şiddet olaylarında -şikayete bağlı olmaksızın- doğrudan kamu davası açılmalıdır.

5. Sağlıkta şiddet olayının failleri, olayın vuku bulduğu hastanenin -acil sağlık hizmetleri dışında- sağlık hizmetlerinden istifade edememelidir.

6. Her Aile Sağlığı Merkezine, mesai saatleri süresince mutlaka bir güvenlik görevlisi bulunacak şekilde görevlendirme yapılmalıdır.

7. “Hekim Hakları Yönetmeliği”, ivedilikle hazırlanmalı ve yürürlüğe konulmalıdır.

8. Güvenlik görevlilerinin sağlıkta şiddet olaylarında müdahale yetkileri arttırılmalı ve hukuki güvenceye alınmalı, görevini yerine getirmeyenlerin iş sözleşmesi fesih edilmelidir.

9. Adalet Bakanlığı’na talepte bulunularak; hakimler, savcılar ve kolluk kuvvetlerine, Sağlıkta Şiddet konusuna özel bilgilendirmeler yapılmalı ve uygulamadaki eksiklikler giderilmelidir.

10. Hekimin tehditle karşı karşıya kaldığı durumlarda; hekimi uyarmakla yetinilmemeli, mutlaka savcılık da bilgilendirilmelidir.

11. Şiddet olayı sonucu oluşan tüm maddi ve manevi zararlar, suçludan tazmin edilmelidir.

12. Sağlık kuruluşlarında; dedektör, X-ray vb. önleyici güvenlik tedbirleri, diğer resmi kuruluşlardaki gibi istisnasız ve dikkatlice kullanılmalıdır.

 

Özlük haklarına ilişkin taleplerini sıralayan Tabip-Sen’in talepleri arasında emeklilik kat sayısı, nöbet ücretleri, performans kesintisi, yıpranma payı gibi konular yer aldı:

1. Sabit ek ödeme ile ilgili ilgili kanun maddeleri kaldırılıp; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na -Aralık ayında Meclis tarafından kabul edilen oranlardan az olmamak üzere- Kamu kurumlarında çalışan tüm hekimleri, Aile hekimlerini, Üniversite öğretim üyelerini kapsayacak şekilde “Hekimlik Tazminatı” eklenmelidir.

2. Emeklilik katsayısı; uzman hekimlerde 40.000, pratisyen hekimlerde ve diş hekimlerinde 33.000 olarak düzenlenmelidir. Emekli hekimler için 5. fıkra yürürlükten kaldırılmalıdır.

3. Bugün, Aile sağlığı merkezlerinde -hekimlerce karşılanamayacak düzeylere ulaşan giderler sebebiyle- cari ödemelere %100 zam yapılmalıdır. İlerleyen süreçte, bu cari harcamalar -bütçe ayrılmak suretiyle- İlçe Sağlık Müdürlüklerince karşılanmalı, Aile hekimlerinin işletmeci pozisyonu ortadan kaldırılmalıdır.

4. Nöbet ücretleri artırılarak, merkezi bütçeye alınmalıdır. 14 Mart Tıp Bayramında, tüm Hekimlere yıllık sürekli eğitim ödeneği verilmelidir.

5. Yıllık izinlerde, performans kesintisi yapılmamalıdır. Aile hekimlerini de (vekalete bağlı olmaksızın) kapsamalıdır.

6. SUT fiyatları; her yıl Ocak ve Temmuz ayında, en az enflasyon oranında artırılmalıdır.

7. Yıpranma payı, geriye de dönük olarak uygulamaya konulmalıdır.

8. Aynı hastanede sözleşmeli-sözleşmesiz hekim ayrımı olmamalıdır. Eşit iş yapan hekimlere, eşit ücret verilmelidir.

9. Asistan hekimlerin “nöbet sonrası izin”leri hakkında yapılan düzenlemenin uygulaması, sıkı şekilde takip edilmelidir.

10. İntern hekimlerin maaşı %100 oranında arttırılmalıdır.

11. Performans ödemeleri, hastanelerin kâr-zararından bağımsız hale getirilmelidir.

12. Ek gösterge 7.200’e çıkarılmalıdır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılacak ek gösterge çalışmalarına, hekimleri temsilen bir grup katılmalıdır.

13. Yabancı uyruklu asistanların SGK sorunları çözülmeli, maaşlarında da iyileştirme yapılmalıdır.

14. Hekimlik Kanunu hazırlama süreci başlamalı, bu süreçte tüm paydaşlardan görüş alınmalıdır.

15. Yapılan düzenlemeler, kamuoyunda hekimlere tepki oluşturacak şekilde dillendirilmemelidir.

 

Tabip-Sen tazminat davaları başta olmak üzere hukuki taleplerini ise şu sözlerle sıraladı:

1. Tazminat davaları, Almanya ve İngiltere örneklerinde olduğu üzere, sigorta şirketine veya ilgili sağlık kuruluşuna açılmalıdır.

2. Zorunlu “Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası” poliçelerinde; Türkiye Varlık Fonu bünyesindeki Türkiye Sigorta, ana aktör ve belirleyici pozisyonda olmalıdır.

3. Hekime, “kasıt” haricinde rücu yapılmamalıdır. Rücu değerlendirmelerinde; Sağlık Bakanlığı uhdesinde bir kurul oluşturulacaksa, bu kurulda hekimin -talebi halinde- bağlı olduğu sendikadan da bir temsilci bulunmalıdır.

4. Kasıt harici tıbbi müdahale hatalarında, hapis cezası istemiyle adli yargılama yapılamamalıdır.

5. Kasıt harici, hekime rücu edilen ve sigorta kapsamı dışında kalan tazminat bedelini, hekimin çalıştığı kurum ödemelidir.

6. Bugüne kadar, tıbbi uygulama hatası kapsamında, birçok hekimi yoksulluk seviyesine sürükleyecek miktarlarda verilmiş olan cezalar da bu yönetmelik kapsamına dahil edilmelidir.

7. Malpraktis davasına konu olan olayın vuku bulduğu anda hekimin sigortasının var olması yeterli olmalıdır. İhbar anında da sigortanın var olması gerekliliği şeklindeki -hekimleri ömür boyu sigorta yaptırmaya mecbur bırakan- uygulama kaldırılmalıdır.

8. Malpraktis davaları, hiçbir surette tüketici mahkemelerinde görülmemeli, bunun için ”ihtisas mahkemeleri” kurulmalıdır.

9. Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği lağvedilmelidir.

10. Disiplin Amirleri Yönetmeliği ve karmaşık hale gelen ast-üst ilişkileri yeniden düzenlenmelidir.

11. Poliklinikte hasta muayene süreleri için en az 15 dakika, diş hekimliğinde en az 30 dakika olacak şekilde MHRS randevuları düzenlenmelidir. MHRS randevu süreleri bunun altına indirildiğinde ortaya çıkacak tıbbi hatalardan, hekimler sorumlu tutulmamalıdır. Ayrıca, hekimler randevusuz hasta bakmaya zorlanmamalıdır.

12. Detayları, Sağlık Bakanlığı uhdesinde hekim meslek örgütleri temsilcileriyle birlikte bir kurul oluşturularak belirlenmek kaydıyla; başta Bakanlık onaylı resmi onam formları hazırlanması olmak üzere, aydınlatılmış onam formları konusunda düzenleme yapılmalıdır.

13. SABİM ihbar hattı kapatılmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu