Sendika

Semih Durmuş: “Meslek Tanımlarının Belirlenmesi Atılacak En Önemli Adım”

Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş ve yönetim kurulu üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen foruma, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Ankara Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayfer Tezel, Sağlık-Sen şube başkanları, çeşitli kurumlarda görevli akademisyenler, hemşireler ve ebeler katıldı.

 

Genel Başkan Semih Durmuş: Meslek Tanımlarının Belirlenmesi Atılacak En Önemli Adım

Memur-Sen Konferans salonunda düzenlenen forumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, hemşirelerin görev tanımlamalarının yapılması için mücadele verdiklerini dile getirdi. Durmuş, “Hemşirelerin görev tanımlarının net çizilmemiş olması ve uygulamalardan kaynaklı sorunlar nedeniyle hemşirelik mesleği hak ettiği değeri bulamamaktadır. Meslek tanımlarının belirlenmesi hemşirelik mesleği açısından atılacak en önemli adım olacaktır” diye konuştu.

Ebe ve hemşirelerin uzun mesai saatleriyle çalıştığına dikkat çeken Durmuş, “Bir kamu çalışanı ortalama 8 saat çalışırken, bir ebe ve hemşire ortalama 13 saat çalışmaktadır. Bir de üstüne üstelik 13-14 saat nöbet tutmaktadır. Bu şartlar altında ebelik ve hemşirelik mesleğinin sürdürülebilir olması mümkün değildir. Hemşirelerin aile yaşamı ile iş yaşamı uyumlu hale getirilmelidir” ifadelerini kullandı.

 

Bu sorunların altındaki en önemli etkenin istihdam yetersizliği olduğunun altını çizen Durmuş, şunları söyledi:

“Hemşire ve ebe sayısının azlığı iş yükü artışına neden olmaktadır. OECD ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde bir ebe-hemşire, dört ebe-hemşirenin yapması gereken işi tek başına yapmaktadır. Araştırmalara göre Türkiye’de polislerden sonra en fazla yıpranan meslek grubu sağlık çalışanlarıdır. Yapılan istihdamlar yeterli olmuyor. Sağlıkta daha fazla istihdam artışına gidilmelidir.”

 

“Sağlık Çalışanlarına Gece Tazminatı Ödenmeli”

6. Dönem Toplu Sözleşme kazanımları hakkında bilgi veren Durmuş, ek ödemelere yapılan zammın önemini anlattı. Bu kazanımın değerinin ileriki yıllarda anlaşılacağına dikkat çeken Semih Durmuş, uzman ebe ve hemşirelerin özel hizmet tazminatına yapılan zam hakkında bilgi verdi. Kadro unvan katsayısının artırılmasının diğer önemli bir kazanım olduğunu belirten Durmuş, “yardımcı sağlık personel” tanımındaki yardımcı ibaresinin kaldırılacağını bildirdi. 3600 ek gösterge çalışmaları hakkında da bilgi veren Durmuş, lisanser tüm sağlık çalışanlarının kapsama dahil edileceğini söyledi.

 

Gece çalışmanın yıprattığına vurgu yapan Durmuş, gece çalışma tazminatının ödenmesi için çalıştıklarını ve bunu sürekli gündemde tutacaklarını söyledi. Performansa dayalı adaletsiz ücret politikasını da eleştiren Durmuş, bu sistemin ivedilikle revize edilmesi gerektiğini söyledi.

Sağlık çalışanlarının en önemli sorunun şiddet olduğunu belirten Durmuş, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın girişimleriyle sağlıkta şiddet için yeni düzenleme yapıldığını ve cezaların artırılarak katalog suçlar arasına girdiğini hatırlattı. Durmuş, bu durumun yeterli olmayacağına, diğer koruyucu önlemlerin de alınması gerektiğini söyledi.

 

Sağlık çalışanlarının çok büyük fedakarlıkla çalıştığının altını çizen Durmuş, yetkililerin ve siyasi iradenin bu kadar fedakarlık yapan sağlık ordusuna emeğinin karşılığını vermesi gerektiğini ifade etti.

Durmuş, sendika olarak ebe ve hemşirelere yönelik önemli projeler yaptıklarını ama pandemi nedeniyle bu projeleri gerçekleştiremediklerini, bundan sonra bu tür etkinliklere devam edeceklerini söyledi.

 

Ankara Üniversitesi Rektörü Ünüvar: Sağlık Hizmetinin Olmazsa Olmazı İnsan Gücüdür

Forumda konuşan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, sağlık hizmetinin olmazsa olmazının insan gücü olduğuna vurgu yaptı.

Ünüvar, “Çünkü bina, alet edevat olmasa da sağlık çalışanları bu hizmeti yine verir. Öyle ki bunu Gölcük depreminde, Van depreminde, Rize’deki selde, Malatya’daki yangında gördük. Yani bu işin olmazsa olmazı insan gücüdür. Büyük binalar yapabilirsiniz, o binalara alet edevatlar koyabilirsiniz ama insan koymadığınız zaman o hizmet eksik kalır. Bugün bizim hekim sayımız, ebe ve hemşire sayımız AB standartlarının oldukça altında. Sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunların konuşulması ve tartışılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

Ünüvar, pandemi sürecinin zor geçtiğini belirterek, sağlık çalışanlarının bu süreçte önemli bir sınav verdiğini de dile getirdi.

Malpraktis konusunun mutlaka değerlendirilmesi ve çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Ünüvar, “Hekimler artık ağır ameliyatların yapılmadığı alanları tercih ediyor. Bunu en çok tercih edilen alanlara baktığınızda rahatlıkla görebilirsiniz. Büyük sorun teşkil eden bu konuyu tam olarak, beyin cerrahı sayısı, kalp damar cerrahı sayısı, kadın doğum uzmanı sayısı azaldığı zaman göreceğiz. Bugün yaşanan sorunların yarına taşınmaması gerekiyor. Bu noktada Ankara Üniversitesi olarak elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

 

Forumda Mesleklerin Sorunları ve Geleceği Masaya Yatırıldı

Forumun Moderatörlüğünü Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Keziban Avcı yaptı. Ebelik ve hemşirelik tarihin en eski meslekleri arasında yer aldığını anlatan Avcı, ebe ve hemşirelerin sağlık alanında en çok yükü çeken meslekler olduğunu kaydetti. Sağlık sisteminin güçlendirilmesi için ebelik ve hemşirelik mesleklerinin tanımının güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Avcı, bu noktada mesleklerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini ifade etti.

 

“2030 Yılına Kadar Hemşire Sayısı Yüzde 8 Artırılmalı”

“Sağlıklı Gelecek İçin Hemşirelere Yatırım” konusunda konuşan Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sultan Ayaz Alkaya, pandemi sürecinde hemşirelik mesleğine yatırım yapılmasının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını dile getirdi. Nitelikli sağlık hizmeti verilmesi noktasında hemşirelerin öncü olduğunun anlaşıldığını belirten Alkaya, Dünya Sağlık Örgütü verilerini paylaştı.

Verilere göre, 2030 yılına kadar dünya genelinde hemşire sayısının yüzde 8 oranında artırılması gerektiğini söyleyen Alkaya, hemşirelik mesleğine yatırım yapılmasının bir yük değil toplum sağlığı için fayda olduğunu belirtti. Hemşireleri koruyacak adımların atılması gerektiğine vurgu yapan Alkaya, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 raporuna göre hemşirelerin sağlık sistemi içinde hayati öneme sahip olduğunun belirtildiğine dikkat çekti.

Özveriyle çalışan hemşirelerin gördüğü şiddetin onları yıprattığını söyleyen Alkaya, hemşirelerin ve sağlık çalışanlarının güvenliğine yatırım yapılmasına öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti. Alkaya, meslekte eğitimin önemine de değindi.

 

“Her Meslek Grubu Kendi Alanında İstihdam Edilmeli”

Foruma online olarak bağlanan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner ise “Ebeliğin Geleceğine Liderlik Etmek” konusunu anlattı. Sayıner, zamanla ebe ve hemşireleri mesleki kimliksizleştirmeye yönelik adımların atıldığını kaydetti.

Ebelik mesleğinin zayıflatılmasının, ikinci plana atılmasının ve ebelerin küstürülmesinin anne ve bebeğe de zarar verdiğini belirten Sayıner, geçmişteki ebelik modelinin kaybedildiğini söyledi. Ebelerin eğitimden itibaren sorunlar yaşadığını belirten Sayıner, hemşirenin olmadığı yerde ebelerin hemşirelik görevi yaptığını ve sorunların daha da katlanarak büyüdüğüne dikkat çekti. Ebelerin yılladır hemşire açığını kapattığını söyleyen Sayıner, her meslek grubunun kendi alanında istihdam edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

 

“Uygulama Kamudaki Düzenlemeler Kapsamında Yürütülmekte”

“Hemşirelerin ve Ebelerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları: Hukuksal Açıdan ve Uygulama Açısından Farklılıklar” konusunda konuşan Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Emekli Genel Müdürü Av. Adem Keskin, ülkedeki ebe ve hemşire mesleğini içeren kanunlar, yönetmelikler ve düzenlemeler hakkında bilgi verdi.

Hemşirelik ve ebeliğin bilgi, beceri, özveri, sabır ve hoşgörü gerektiren bir meslek olduğunu belirten Keskin, Türkiye’de ebelerin yetkilerinin Dünya Sağlık Örgütü tanımındaki yetkilerin gerisinde olduğunu bildirdi. Genel meslek kanunları ve yönetmeliklerde hemşirelik ve ebelik mesleklerinin görevlerinde ayniyet ve çakışma bulunduğunun söylenemeyeceğini anlatan Keskin, “Ancak kamudaki hizmetlerin yürütülmesine dair düzenlemelerde durum farklıdır. Uygulama ise kamudaki düzenlemeler kapsamında yürütülmekte, bazı alanlarda ve hizmetlerde her iki meslek mensubu tamamıyla aynı görevleri ifa etmektedir” dedi.

 

“Üyelerin Büyük Çoğunluğu Hemşire ve Ebeler”

“Hemşire ve Ebelerde Sendikal Örgütlenme ve Kazanımlarımız” konulu bir konuşma yapan Sağlık-Sen Hukuk Müşaviri Avukat Özlem Titrek Yıldırım ise örgütlenme özgürlüğüne ilişkin Türkiye’deki yasal düzenlemeler ile uluslararası sözleşmeler hakkında bilgi verdi. Sağlık-Sen’in üyelerinin büyük çoğunluğunun hemşire ve ebelerin oluşturduğunu dile getiren Yıldırım, geçmişten günümüze sendikanın sağlık çalışanları için elde ettiği kazanımları anlattı. Yıldırım, sendikanın hedefleri ve çalışmaları hakkında da bilgi verdi.

Konuşmaların ardından soru-cevap kısmına geçildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu