Sağlık Makaleleri

Sakarlığın Yol Açtığı Sağlık Problemleri ve Tedavi Yöntemleri

Sakarlığın Yol Açtığı Sağlık Problemleri hakkında açıklama yapan Fizyoterapist Cemile Dalkıran, duyu bütünleme eksikliklerinin genellikle gözden kaçırıldığını söylüyor. “Bir çocuk sürekli düşüyorsa, ayaklarını çarpıyorsa sakar gözüyle bakılabiliyor. Aslında duyusal açıdan izlendiğinde, bu çocukta birçok duyusal problem gözlemlenebiliyor. Denge koordinasyon sistemi yeteri derecede gelişmediği için, bundan kaynaklanan bir problem yaşıyor ama toplumda sakar gözüyle bakılıyor” dedi.

İnsanların çevreleriyle etkileşim içinde, duyularının bütünleşmesiyle günlük yaşamlarında bedenlerini etkin bir şekilde kullanmalarını sağlar. Bazı insanlarda var olan duyusal bozukluk, yaşamlarını olumsuz etkiler ve biliş, öğrenme, denge, özgüven gibi birçok alanda onları zorlaştırır. Hem çocuklukta hem de yetişkinlikte kendini gösteren duyu bütünleme bozuklukları, insanları yaşam boyu etkiler. Duyu bütünleme bozuklukları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Atlantis Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi’nden Fizyoterapist Cemile Dalkıran, duyu bütünlemenin kişinin tüm yaşamını etkileyebilecek önemli bir bozukluk olan davranışsal öğrenme sürecinin temelinde olduğunu söylüyor.

Sakarlığın Yol Açtığı Sağlık Problemlerinden biri ise duyu bütünleme bozukluğudur. Bu hastalığa sahip olan çocukların günlük aktivitelerde pek çok sorunla karşılaştıklarını ifade eden Dalkıran, “Genelde saç kesme, tırnak yapma, banyo yapma, kalem tutma gibi birçok aktivitede zorluk yaşıyorlar. Duyu bütünleme terapisi ile bunlar giderilmeye başlanır. Çocuk günlük yaşamda aktif rol alır. Sadece bireylerde değil tüm bireylerde gözlemlenebilir. Bazı insanlar sarılmayı sevmez ve bazı çocuklar sarılmayı sevmez. Duyusal açıdan bakıldığında, detaylı değerlendirmeler sonucunda dokunsal sistemde bir bozukluk olduğu gözlemlenebilir. dokunmak; Bebeğiniz dokunsal uyaranlara karşı aşırı hassassa, doğal olarak sarılmaktan hoşlanmayacaktır çünkü vücuduna dokunan hiçbir şeyden hoşlanmayacaktır.

 

Cemile Dalkıran, tedavisinin esas olarak beyindeki doğru uyaranları işlemek ve uygun tepkileri ortaya çıkarmak olduğunu söylüyor. “Aşırı hassasiyet ve arayış durumları gözlemlenebiliyor. Uzmanlar tarafından değerlendirip ona uygun bir tedavi yapılır. Çocuğun günlük yaşamda, birçok alanda, akademik hayatında da zorlanma gözlemlenebilir. Çocuğu günlük yaşama katamamış oluruz” şeklinde konuştu.

 

 

aw637566 01

Yazısı bozuksa dikkat

Eğitim hayatının başlamasıyla sıkıntıların devam ettiğini belirten Cemile Dalkıran, “Bu çocuk doğru kas kuvvetini uygulayamazsa, kalemi nasıl sıkıp bırakacağını bilmez ise, bazı çocukların yazıları çirkin diye adlandırılıyor. Çocuktaki desen kopyalama, şekil zemin algısı, bunlardan kaynaklanan bir problemden olabilir. Toplum tarafından her zaman dışlanmaya müsait olacaklardır” ifadelerini kullandı.

Farklı farklı sistemlere gerekli uyaranların yapılması gerektiğinin altını çizen Cemile Dalkıran, “Vestibüler sistem, taktil sistem, proprioseptif sistem yani vücut farkındalığı. Bu sistemlere motor planlama, bileteral koordinasyon. Bunlar üzerinden çocuğun çevresine farkında olması, her şeyden önce vücudunun farkında olması, kendisini yönetmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Ailelerin ilk yapmaları gereken şey bir uzman tarafından değerlendirilmesini sağlamaktır. Daha sonrasında uygun tedavinin uzman kişiler tarafından verilmesini sağlamaktır” dedi.

 

 

‘Sakar’ deyip geçmeyin, uzmana danışın

Duyu bütünleme eksikliğinin çoğunlukla gözden kaçtığını söyleyen Cemile Dalkıran, “Bir çocuk sürekli düşüyorsa, ayaklarını çarpıyorsa sakar gözüyle bakılabiliyor. Aslında duyusal açıdan izlendiğinde, bu çocukta birçok duyusal problem gözlemlenebiliyor. Denge koordinasyon sistemi yeteri derecede gelişmediği için, bundan kaynaklanan bir problem yaşıyor ama toplumda sakar gözüyle bakılıyor” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu