Sendika

Azize Atlı Özbaş: “Bizim işimizin de başkalarına yaptırılmasını önleyeceğiz”

Türk Hemşireler Derneği (THD) Genel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Azize Atlı Özbaş, “ Sadece fiziksel hastalıklar değil, ruhsal hastalıklarda bizim çalışma alanımızdır ve hemşirelerin temel amacı sağlığın yükseltilmesi, korunması ve geliştirilmesidir. Bizlerin derdi kendimizi tanıtmak fakat sistem bizi toplumdan kopardı.

Bizim amacımız da pek çok kişinin sandığı gibi hemşirelerin refahını geliştirmek, hemşirelerin haklarını korumak değildir. Bizim tüzüğümüze baktığınızda toplumun hak ettiği nitelikte hemşirelik bakımını alması için çalışmaktır. Hemşirelik mesleğinin herkes tarafından yapılabilir gözükmesi ve de hemşirelere her şeyin yaptırılması gibi bir ikilem var. Bizlerin, bize ait olmayan işlerin hemşireler tarafından yapılmasını önlemek, bizim işimizin de başkalarına yaptırılmasını önlemekle ilgili ciddi bir uğraş içindeyiz” dedi.

Hem fiziksel hem tuhsal çalışma alanı

Azize Atlı Özbaş, “Hemşirelik hastanelerde kapalı kalması gereken bir meslek değil. Dünyanın her yerinde hemşirelerin en yoğun çalıştığı alan hastalıkların önlenmesi. Çünkü bütün dünya artık şunu biliyor. Hastalıklar oluşmadan önlenirse sağlıklı yaşlanma sağlanır, çocuklar sağlıklı gelişir, ihtiyaç duydukları kriz durumlarında aileler desteklenirse hastalıklar oluşmayacaktır. Fiziksel hastalık değil, ruhsal hastalıklarda bizim çalışma alanımızdır ve hemşirelerin temel amacı sağlığın yükseltilmesi, korunması ve geliştirilmesidir” ifadelerini kullandı.

“Sistem bizi toplumdan kopardı”

Sağlık sisteminde koruyucu hizmetler denilen sağlık hizmetinin ortadan kaldırıldığını belirten Atlı, “Sağlıkta sosyalleşme yasasıyla bizim ülkemiz çok güzel bir ivme kazandı aslına bakarsanız. Köylere, kasabalara kadar sağlık evleri açıp, hemşireleri, ebeleri halkın yanına götürdü. Halk hizmete erişmek zorunda değildi, sağlık hizmetini topluma yaydığı zaman dezavantajlı gruplara da ulaşmış oldu. En yoksul mahallelere, her evin içine kadar ulaşmış oldu. Biz bu politikadan uzaklaştık ve koruyucu hizmetleri ortadan kaldıran, hemşireleri, sağlık çalışanlarını hastanelere hapseden bir sistemin içerisine girdik. Bu sebeple de sizlerin yolu hastaneye düşmediği sürece ‘Hemşireler ne yapıyor? Sağlık nasıl bir şeydir veya sağlık çalışanları ne yapabilir?’ bunu görmüyorsunuz. Bizlerin derdi kendimizi tanıtmak fakat sistem bizi toplumdan kopardı” şeklinde konuştu.

Toplum nitelikli hemşirelik bakımı almalı

Atlı, sözlerine şu şekilde devam etti; “Dünya sağlık örgütünün sağlık tanımı şunu söyler; ‘Sağlık kişinin bedenen, ruhen ve sosyal olarak tam bir iyilik halinde olmasıdır.’ Çünkü en ufak bir soğuk algınlığında bile ruhunuz, sosyal yaşantınız, iş hayatınız, okul yaşantınız etkileniyor. Türk hemşireler derneği de hemşirelik mesleğinin bu geniş kapsamının, felsefesinin farkında olan bir dernektir.

Bizim amacımız da pek çok kişinin sandığı gibi hemşirelerin refahını geliştirmek, hemşirelerin haklarını korumak değildir. Bizim tüzüğümüze baktığınızda toplumun hak ettiği nitelikte hemşirelik bakımını alması için çalışmaktır. Toplumun nitelikli hemşirelik bakımı alması nitelikli sağlık bakımının en temel yapı taşıdır. Çünkü hemşirelik bakımı nitelikli olmadıktan sonra, hastalık ortaya çıktıktan sonra tedavi sürecinde işin içerisine giren sağlık sistemini devreye sokmak hem daha çok pahalı hem de geri dönüşsüz hasarlar bırakacaktır.”

“Nitelikli bir mesleğin temeli eğitimdir”

1933 yılında kurulan Türk Hemşireler Derneği (THD), hemşirelik mesleğinin niteliğini geliştirerek toplumun ihtiyaç duyduğu hemşirelik sistemi için çalıştıklarını kaydeden Azize Atlı Özbaş, “Hemşirelik eğitimine ciddi önem veriyoruz. Çünkü nitelikli bir mesleğin temeli eğitimdir ve eğitimde ciddi sorunlarımız var. Eğitimde bir nitelik sağlayamadan mesleğin niteliğini ne yazık ki koruyamıyorsunuz” dedi.

Hemşire olmayan öğretim üyesi sorunu

Azize Atlı Özbaş, meslekte yaşanan sorunları gazetemize şu şekilde aktardı; “Bizim hemşire olmayan öğretim üyesi problemimiz var. Veteriner, biyoloji, kimya bölümü hocaları hemşirelik öğretiyorlar. Veterinerlik şu an sağlık bakanlığı tarafından sağlık mesleği olarak kabul edilmiyor, sağlık mesleği olarak bile kabul edilmeyen bir bölümün mezunu geliyor ve hemşirelik kadrolarında öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Hemşirelik bölümünün %80’i uygulamalı olarak, manken üzerinde görüldükten sonra hastaların başında gerçekleştirilir ve hasta başında öğrenci biyolog ile karşılaşıyor. Bir biyolog hastaya nasıl tedavi uygulayabilir?”

Meslek alım sınavı yok

Hemşirelik mesleğinin bir felsefesi olduğunu ve dernek olarak bu felsefeyi aşılamaya çalıştıklarını kaydeden Azize Atlı Özbaş, “Bu mesleğin felsefesini, kimliğini aşılayamayan hocalarla teknik konular öğretilerek ya da öğretilmeden mezun olan insanlar sahada çalışmaya başlıyor ve bizim atamalar yapılırken meslekle ilgili bir sınavımız yok. Bizim meslektaşlarımız atanırken Matematik, Türkçe çözerek atanıyorlar.

Herhangi bir hemşirelik bilgi becerisiyle ilgili sınava tabi tutulmadıkları için Hacettepe, Ankara Tıp gibi Ankara’daki statülü üniversitelerdeki öğrenciler,  Biz onların ensesinde tabiri caizse boza pişirerek mezun etmeye çalışırken veteriner hocanın kliniğe dahi gelmediği üniversitedeki öğrencileri oturup KPSS hazırlanıyor ve atamada kimin daha avantajlı olduğunu siz tahmin edebilirsiniz. Meslek alım sınavlarının, meslekten tamamen bağımsız yapılıyor olması ciddi bir problem” diyerek meslek sınavlarının olmamasını eleştirdi.

Herkes tarafından yapılabilir mi?

Azize Atlı Özbaş, “Hemşirelik mesleğinin herkes tarafından yapılabilir gözükmesi ve de hemşirelere her şeyin yaptırılması gibi bir ikilem var. Bir taraftan hemşire açığı var deniliyor, bir taraftan hemşireye tıbbi sekreterin işini yaptırıyor. Bizlerin, bize ait olmayan işlerin hemşireler tarafından yapılmasını önlemek, bizim işimizin de başkalarına yaptırılmasını önlemekle ilgili ciddi bir uğraş içindeyiz” diyerek sözlerini noktaladı. (Kaynak: Gazete İlk Sayfa)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu