Gündem

657’li ve 4B 3+1 Sözleşmeli Memurların Hakları Nelerdir?

657’li ve 4b 3+1 sözleşmeli memurların hakları nelerdir?

3+1 sözleşmeli personel üç yılını doldurduktan sonra tayin isteyebilir mi?

663 sayılı KHK’nın 45/A maddesine göre atanan sözleşmeli sağlık personeli, üç yılını doldurması halinde bulunduğu yerde 4/A devlet memuru kadrosuna geçmektedir. 3 yılını dolduran ve devlet memurluğu statüsüne geçen personelin mazeret tayinleri olan eş durumu, sağlık mazereti ve can güvenliği tayinleri yapılmaktadır. Ancak isteğe bağlı tayinleri isteyebilmesi için kadroya geçtikten sonra artı bir yıl daha görev yapması gerekmektedir.

 

İsteğe bağlı tayinler; iller arası yer değilikliği kurası, üst ve alt bölge tayinleri, karşılıklı yer değişikliği (becayiş), eğitim, boşanma, emeklilik ve engellilik durumu tayinleridir.

Sözleşmeli sağlık personeli, 3 yılını doldurup devlet memurluğuna geçmesi halinde mazeret tayinlerinden yararlanmakta diğer tayinleri yapabilmesi için 3+1 yıl süresi olan toplam 4 yılı tamamlaması gerekmektedir.

 

4/B Sözleşmeli Personele nöbet ücreti verilir mi?

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 33 göre:
“Yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı
merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için (nöbet süresi kesintisiz 6 saatten az olmamak üzere), aşağıda gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödenir”

 

Buna göre Sözleşmeli personellere nöbet ücreti ödenir.

Ayrıca Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik’de Sağlık tesislerinde ek ödeme hesaplama usul ve esasları isimli 5. Maddesi 1. Fıkra (i) bendine göre: “Bu Yönetmelik kapsamındaki personele yapılacak ek ödeme tutarı, tavan ek ödeme tutarını geçemez. Sözleşmeli personele yapılacak ek ödemenin tutarı, aynı birimde aynı unvanlı kadroda çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali personel esas alınarak belirlenir ve bunlara yapılabilecek ek ödeme hiçbir şekilde emsaline yapılabilecek tavan ek ödeme tutarını geçemez.”

 

10 Ocak 2012 tarihli ve 28169 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Bakanlar Kurulu Kararı’na göre; “4/B sözleşmeli personel maaşı dışında, aynı birimde aynı unvanlı çalışan ve hizmet yılı aynı olan emsali kadrolu personel esas alınarak, görev yaptığı birimde bulunan döner sermayeden ilgili mevzuat dahilinde nöbet ücreti ödenir ve ek ödeme yapılır”

İlgili mevzuata göre 4/B sözleşmeli personellere nöbet ücreti ödenir.

 

3+1 sistemi mevcut 4B sözleşmeli personelde uygulanır mı?

“Sözleşmeli sağlık personeli istihdamı

MADDE 45/A-

(1) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, merkez teşkilatları hariç olmak üzere ve öncelikle personel istihdamında güçlük çekilen yerlerde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası uyarınca ilgili mevzuatı gereği kura ile ataması öngörülenler dışında 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı kapsamında yer alan unvanlarla vize edilmiş pozisyonlarda bu maddede öngörülen şartlarla sözleşmeli personel istihdam edebilir.

(2) Bu kapsamdaki sözleşmeli sağlık personeli Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sonucuna göre Bakanlık ve bağlı kuruluşlarına Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı tarafından yapılacak yerleştirme ile atanabileceği gibi pozisyon ve ihtiyaç durumuna göre KPSS puanı esas alınarak Bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınavla da atama yapılabilir. Sözlü sınav ve yerleştirmeye ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

(3) Bu madde uyarınca atanan sözleşmeli sağlık personeli dört yıl süreyle başka bir yere atanamaz. Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde bu madde uyarınca istihdam edilen personelin eşi bu personele tabidir. Ancak sözleşmeli sağlık personelinin bulunduğu ilde bir yıl görev yapması ve vizeli pozisyon bulunması durumunda; eşlerin her ikisinin de Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında sözleşmeli veya eşlerden birinin sözleşmeli, diğerinin Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında veya diğer bir kamu kurum veya kuruluşunda kadrolu statüde istihdam ediliyor olması halinde hizmet ihtiyacının daha fazla olduğu yere atamaları yapılabilir.

(4) Sözleşmeli sağlık personelinden üç yıllık çalışma süresini tamamlayanlar talepleri halinde bulundukları yerde 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin  (A) bendi kapsamındaki kadrolara atanır. Bu kadrolara atananlar, aynı yerde en az bir yıl daha görev yapar, bunlar hakkında adaylık hükümleri uygulanmaz.

(5) Bu madde hükümlerine göre kadrolara atananların, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) bendi uyarınca sözleşmeli pozisyonlarda geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir.

 

(6) Bu madde kapsamında memur kadrolarına atananlara iş sonu tazminatı ödenmez. Bu personelin önceden iş sonu tazminatı ödenmiş süreleri hariç, iş sonu tazminatına esas olan toplam hizmet süreleri, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ve 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri uyarınca ödenecek emekli ikramiyesine esas toplam hizmet süresinin hesabında dikkate alınır.

 

(7) Bu madde çerçevesinde sözleşmeli personelin atanacağı memur kadroları, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan sınıf, unvan ve derecelerine uygun olmak şartıyla, başka bir işleme gerek kalmaksızın atama işleminin yapıldığı tarih itibarıyla ihdas edilerek ilgisine göre Bakanlık veya bağlı kuruluşlarının 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerinin ilgili bölümlerine eklenmiş ve kadrolara atananların pozisyonları başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. İhdas edilen kadrolar ile iptal edilen pozisyonlar; unvanı, sınıfı, adedi, derecesi, teşkilatı ve birimi belirtilmek suretiyle atama tarihinden itibaren iki ay içinde Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.

 

(8) Bu madde kapsamında sözleşmeli sağlık personeli pozisyonlarına yapılan atama, sözleşmenin imzalanmasıyla geçerlilik kazanır. Sözleşme, imzalanmadan herhangi bir hak doğurmaz.

Kanun Hükmünde Kararnameye baktığımızda 1. fıkrada 3+1 sisteminin sonraki 4/B’li alımlarında uygulanacağı belirtilmiş. 3+1 kadro sistemi şu an 4/B sözleşmeli personel statüsünde çalışanları kapsamamaktadır.

 

4/B eş durumu hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?

4/B sözleşmeli personellerin aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği için ilgili mevzuatlar;

“Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar” adlı Bakanlar Kurulu Kararının 2/3/2009 tarihli 2009/14799 sayılı kurum içi yer değişikliği isimli ek madde 3 (B) bendin de aile birliği mazereti için gerekli şartlar açıklanmıştır.

 

Sağlık Bakanlığının ilgili mevzuatı;

Sağlık Bakanlığı 4/B Sözleşmeli Personelinin Yeniden Hizmete Alınması ve Kurum İçi Yer Değişikliğine Dair Yönerge de eş durumu ile yer değişikliği 7. Madde de açıklanmıştır.

Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’a baktığımızda eş durumu;

“Personelin  eş durumuna bağlı kurum içi yer değişikliği talebi; vizeli olduğu birimde fiilen en az bir yıl çalışmış olması, geçiş yapacağı hizmet biriminde aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunması ve kamu personeli olan eşin, kurum içi görev yeri değişikliği mümkün olmayan veya mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması kaydıyla yerine getirilebilir.”

 

Sağlık Bakanlığının ilgili yönergesinde eş durumu;

(1) “Eş durumu nedeniyle il’ler arası yer değişikliği için boş sözleşmeli personel pozisyonları her yıl ocak ve temmuz aylarında Bakanlıkça tespit ve ilan edilir. Bu pozisyonlara yerleştirme kura ile yapılır.

(2) Sözleşmeli personelin, eş durumu nedeniyle il’ler arası yer değişikliği talebinde

bulunabilmesi için;

a) Bakanlığın o il’de boş pozisyon ilan etmiş olması,

b) Pozisyonunun vizeli olduğu il’de fiilen en az bir yıl çalışmış olması,

c) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi görev yeri değişikliği mümkün olmayan veya mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunduğunu belgelemesi,

ç) Eşinin, stratejik personel olması veya 4924 sayılı Kanuna göre istihdam edilmesi,

gerekir.

 

(3) Aile birliğinin, D ve C hizmet gruplarında ve daha alt hizmet bölgesinde/grubunda doluluk oranı daha düşük olan bir il’de, doluluk oranlarının eşit olması halinde ise sözleşmeli personelin çalıştığı il’de sağlanması esastır. Eşlerden her ikisinin de sözleşmeli personel olması halinde üst durumda olan eşin çalıştığı il’e; eşlerden birinin sözleşmeli diğerinin kadrolu personel olması halinde ise sözleşmeli eşin çalıştığı il’e; öncelikle bakılarak diğer eşin görev yeri D ve C hizmet grubunda bulunan eş’e bağlı olarak değiştirilebilir. Bu durumların gerçekleşmemesi halinde, üst hizmet bölgesi/grubunda bulunan eşin görev yeri, alt hizmet bölgesi/grubunda bulunan eş’e bağlı olarak değiştirilebilir. Ancak, eşlerden biri 5 veya 6 ncı hizmet bölgesinde ise pozisyon ve standardın uygun olması halinde diğer eş bu il’e atanabilir.

 

(4) Eş durumu açısından üstlük ve astlık durumu sırasıyla; diş tabipleri, eczacılar, 4 yıllık lisansiyerlerin atandığı pozisyon unvanları, 2 yıllık önlisans mezunlarının atandığı pozisyon unvanları, orta öğretim mezunlarının atandığı pozisyon unvanları ve bunlarda eşitlik olması halinde hizmet süresi fazla olan şeklindedir

 

(5) Kadrolu personelin, sözleşmeli eşin görev yaptığı il’e nakil talebinde bulunabilmesi için o il’de standardın uygun olması şarttır. Kadrolu eşin, standardın uygun olmaması nedeniyle sözleşmeli eşin bulunduğu il’e atanamadığının, sözleşmeli personelin eş durumu nedeniyle yer değişikliği başvurularının alındığı tarihler arasında belgelendirilmesi halinde sözleşmeli personel, kadrolu eşin görev yaptığı il’e yer değişikliği talebinde bulunabilir.

 

(6)  Bu madde kapsamında en son yapılan eş durumu kurası için boş pozisyon ilan edilmemiş olması veya en son yapılan kura sonucu sözleşmeli personelin kadrolu çalışan eşinin bulunduğu il’e yerleştirilememesi durumunda, bir sonraki eş durumu kurası için boş sözleşmeli personel pozisyonlarının ilan edileceği tarihe kadar başvuruda bulunması ya da sözleşmeli personelin, pozisyonunun vizeli olduğu il’de fiilen en az bir yıl çalışmamış olması nedeniyle bu madde hükümlerinden yararlandırılamaması hallerinde kadrolu personel, sözleşmeli eşin görev yaptığı il’e standardın uygun olması kaydıyla atanır.

 

(7) Kadrolu personelin eşinin, diğer kamu kurum veya kuruluşlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesine göre sözleşmeli personel olarak çalışması halinde ise kadrolu personel, eşinin görev yaptığı il’e standardın uygun olması kaydıyla atanır.

(8) Sözleşmeli personel, eş durumu nedeniyle yer değişikliği talebini Personel Bilgi Sistemi üzerinden yaparak, istenen belgeleri birim amirine imzalattığı Personel Bilgi Sistemi formuna eklemek suretiyle doğrudan Bakanlığa gönderir. Yer değişikliği talebi, yukarıda belirtilen şartlar ve mevzuata göre incelenerek talebi uygun olanların listesi, uygun olmayanların gerekçesiyle birlikte listesi ve diğer hususlar Bakanlıkça ilan edilir.

 

(9) PBS üzerinden kesinleştirilmeyen veya Personel Bilgi Sistemi üzerinden kesinleştirilip süresi içinde Bakanlığa gönderilmeyen başvurular ile başvuru sahibinin veya ilgili birim amirinin imzası bulunmayan başvurular, Bakanlıkça değerlendirmeye alınmaz.

(10) Yerleştirme sonuçları Bakanlıkça ilan edilir.

(11) Kura sonucu, eş durumu nedeniyle görev yeri değişikliğine hak kazanan personelin atamaları Bakanlık tarafından il emrine yapılır. Bu personelin il içerisinde göre yapacakları hizmet birimleri, Bakanlıkça tespit edilen tarihler arasında Müdürlükler tarafından belirlenir. Görev yeri değiştirilen personel ile yeniden sözleşme imzalanır.

 

4/B Sözleşmeli Personel doğum sonrası sözleşme feshi ve yeniden işe alımı

“Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar” isimli Bakanlar kurumlu kararı 9. Maddesine üçüncü paragrafına göre; “Sözleşmeli kadın personele, doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı hafta süre ile ücretli doğum izni verilir. Çoğul gebelik halinde, doğum öncesi sekiz haftalık izin süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesinde, sağlık durumunun uygun olduğunu doktor raporu ile belgeleyen sözleşmeli kadın personel, isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, sözleşmeli kadın personelin isteği halinde doğum öncesi çalıştığı süreler, doğum sonrası izin süresine eklenir. Doğum izni sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ilgilinin ücretinden düşülür.”

 

Sözleşmeli personellerin mevzuatına baktığımızda ücretsiz izin isimli herhangi bir izinleri yoktur.

Yine ilgili “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar” Bakanlar Kurulu Kararına baktığımızda Ek Madde 1- Yeniden Hizmete Alınma başlıklı maddeye baktığımızda;

 

“Doğum, evlat edinme ve askerlik sebebiyle hizmet sözleşmesi feshedilen sözleşmeli personelin pozisyonu saklı tutulur ve istekleri halinde bu personel ayrıldığı kurumda yeniden hizmete alınır.

a) Sözleşmesinin feshi sebebiyle iş sonu tazminatı almamış bulunması,

b) Doğum ya da üç yaşını doldurmamış bir çocuğun eşle birlikte veya münferit olarak evlat edinilmesi veyahut sözleşmeli personel olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi nedenleriyle hizmet sözleşmesini feshedenlerin, doğum izninin veya evlat edinme nedeniyle kullanılan iznin bitiminden itibaren en geç iki yıl; askerlik sebebiyle hizmet sözleşmesi feshedilenlerin ise terhis tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yeniden istihdam edilmek üzere ayrıldığı kurumuna yazılı talepte bulunması, gerekmektedir. Kurumlar, yazılı talebi takip eden en geç otuz gün içinde ilgilileri istihdam ederler.”

 

Hükmü yer almaktadır.

Bu durumda Sözleşmeli Personel doğum sebebi ile sözleşmesi hakları saklı tutularak sözleşmesi feshedilir. Doğum izni bitiminden itibaren en geç iki yıl içinde talebi halinde tekrara istihdam edilir. Burada yer alan iki yıllık süreyi ücretsiz izin gibi görebiliriz.

 

4/A kadrolu statüsünde ki bir devlet memuru 4/B sözleşmeli statüsüne naklen geçebilir mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun “Güvenlik” hakkının düzenlendiği 18’inci maddesinde “Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilmez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz.” ifadesi yer almakta ve memurluğun sona ermesine ilişkin hükümlerin yer aldığı 98’inci maddesinde ise “Devlet memurlarının

 

a) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması;

b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi;

c) Memurluktan çekilmesi;

ç) İstek, yaş haddi, malûllük (…) sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması;

d) Ölümü; hallerinde memurluğu sona erer.”ifadeleri yer almaktadır.

 

Memurların bir kurumdan diğerine nakilleri mezkur Kanunun 74 üncü maddesinde yer alan “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.

 

Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir.

Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartiyle) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir.

 

13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36 ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki sürelere tekabül eden süre kadar ilave edilir.”hüküm ile düzenlenmiştir.

 

657 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinde devlet memurlarının kurumlar arasında memur kadrolarına naklen atanması düzenlenmiş, son fıkrasında ise memur olmayan kadrolu personelin memur kadrolarına atanması düzenlenmiştir.

657 sayılı Kanunda kadrolu memurları sözleşmeli veya diğer personel kanunları ile belirlenmiş olan statülere naklen geçmelerine ilişkin hükümlere yer vermemiştir.

Devlet memurlarının farklı statülerde istihdam edilebilmeleri özel kanunlarda konuya ilişkin hükümler saklı olmak üzere memuriyet statülerinin son bulmasına bağlıdır.

 

Yer verilen Kanun ve Bakanlar Kurulu Kararı hükümleri çerçevesinde;

Memur memuriyet statüsünü 657 sayılı Kanunun hükümleri çerçevesinde sonlandırmadıkça 4/B statüsünde sözleşmeli olarak istihdam edilemez,

Memurun kurumlar arası 4/B sözleşmeli personel statüsüne naklen geçişi de mümkün bulunmamaktadır.

 

Hapis cezası alan kişi memur olabilir mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun devlet memuru olmanın genel özel şartlarını düzenleyen 48 inci maddesinin 5 inci fıkrasında ” Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak. ” hükmü yer almaktadır.

 

Memur olma genel ve özel şartlar yukarıda yer alan maddede sayılış olup, anılan maddenin 5 inci fıkrasında Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olanların memur olamayacakları hüküm altına alınmıştır.

Belirtilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; kasten işlenen bir suçtan dolayı 32 ay hapis cezasına mahkûm olmanız halinde devlet memur olarak atanmanızın mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.

 

En geç kaç yaşında memur olunur?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun devlet memuru olmanın genel özel şartlarını düzenleyen 48 inci maddesinde “Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.
A) Genel şartlar:
1. Türk Vatandaşı olmak,(1)
2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,
3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,
4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.


6. Askerlik durumu itibariyle;
a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,
b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,
c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,
7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek (…) akıl hastalığı (…) bulunmamak.

            8. Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak.
            B) Özel şartlar:
1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,
2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.” 
hükmü yer almaktadır.

 

657 sayılı Kanunun “Memuriyete girişte yaş” başlıklı 40 ıncı maddesinde “Genel olarak 18 yaşını tamamlıyanlar Devlet memuru olabilirler.

            Bir meslek veya sanat okulunu bitirenler en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanununun 12 nci maddesine göre kazai rüşt kararı almak şartiyle Devlet memurluklarına atanabilirler.”denilmektedir.

 

31/5/2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun “Sigortalılığın sona ermesi” başlıklı 9 uncu maddesinin (c)  Bendinde “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanların;

1) Ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren hallerde görev aylıklarının kesildiği tarihi, 8/6/1949tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden aybaşından,

2) Diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları tarihten,

d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tâbi tutulanların, sigortalı sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten,

e) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında olanlardan, çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumu ile irtibatlandırılanlar ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde, seçimini bu yönde kullananlar için sigortalandıkları tarihten,

itibaren sona erer.”ifadesi yer almaktadır.

 

5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunun 40 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasında “İştirakçilerin görevleri ile ilişiklerinin kesilmesini gerektiren yaş haddi 65 yaşını doldurdukları tarihtir. Bu görevlere, 65 yaşını dolduranların açıktan veya naklen atamaları yapılamaz.” hükmü bulunmaktadır.

Anılan hükümler çerçevesinde;

1-Devlet memurları Kanunun 40 ıncı maddesi ile yaş belirlemesi yapılmıştır. Anılan kanunda üst yaş sınırı belirlenmemiştir.

2-Devlet memuru kadrolarına atananların 5510 sayılı Kanunun 9 uncu ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi hükmü uyarınca 65 yaşından sonra sigortalılıkları sona erdiğinden bu yaştan itibaren istihdamları mümkün değildir.

 

Bir Yorum

  1. 3 yılını doldurmuş 3+1 sözleşmeli personeli 4 yılını doldurmadan önce istifa ederse sınavsız geri dönüş hakkı var mıdır?

Hale için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu